5 Kasım 2010 Cuma

O benim için bir efsane: Vito Bratta

Son zamanlarda albüm odaklı bir şeyler yazdığımı fark ettim ve daha genel bir yazı yazmaya karar verdim. O da benim için efsane olan Vito Bratta yazısı oldu. Çocukluğumdan beri beni gitara özendiren ve hala da her dinleyişimde aynı duyguyla dinlediğim nadir müzisyenlerden biridir. Zamanında White Lion diye bir efsane olduysa bunda en büyük pay Vito'nundur. Türkiye'de Vito Bratta'yı, White Lion'ı detayıyla daha iyi anlatabilecek ve anlatmış olan insanlar var. Ben sadece kendi görüşlerimi sunacağım.

İlk dinleyişimde Vito'nun ben de bıraktığı etki sololarında temiz tonlarıydı. Eskiden videolarda izlersem bile Vito'nun bir gitardan öyle tonları nasıl çıkardığını aklım almıyordu. Ancak bir piano'dan böyle tonlar çıkabilir heralde diyordum. Ama tabii ki Eddie Van Halen'ı daha sonradan tanıyacaktım, ilk tanımam gereken insanı. Öncelikle şunu söylemeliyim ki Vito Bratta bir solo gitaristen öte bir müzisyendir. Vito'ya solo gitarist veya White Lion'ın gitaristi demek bana göre Vito'ya bir hakarettir. Çünkü o White Lion'ın ana damarıdır. Bunu ben zamanla anladım. Vito'nun, eğer White Lion dağılmasaydı neler yapabileceğini de Big Game ve Mane Attraction gibi albümlerde görebilirsiniz. Müziğe bakış açısının o 3-4 sene içerisinde ne kadar değiştiğini ve aslında ne kadar progressive bir anlayışa büründüğünü görürsünüz. Tabii ki Pride albümünün bambaşka bir yeri vardır. Tıpkı Savatage'ın Streets albümünün bambaşka bir yerde olduğu gibi. Fakat bu albümlerdeki gelişim göz ardı edilemez.



White Lion - When The Children Cry

Vito'yu anlamak için ona bir müzisyen olarak bakmak gerektiğini düşünüyorum. Eğer sololarına bakarsanız bir kaç solo dışında hiç bir solosunun müzikten ayrı düşünülmediğini görürsünüz. Zaten kendisinin, ben Satriani'yi dinlerken nakaratı olan bir parça dinliyorum demesi bile müziğe bakış açısını açıklar niteliktedir. Tabii ki her zaman müzik tabanı Eddie Van Halen'dır. O klasik müziği, rock ile bütünleştiren yapısını, daha yuvarlak soundlarla başka bir bakış açısı sunmuştur. Bunun yanında her rock gitaristin de olan bir blues alt yapısını da hiç bir zaman kenara atmamıştır. Blue Monday gibi parçalarda bunu oldukça hissettirir. CPR gibi, projeyi hayata geçiren Ark'tan tanıdığımız Randy Coven, Megadeth ve Savatage gibi gruplarda çalmış olan Al Pitrelli ve daha bir çok müzisyenin bulunduğu projede yer alması onun müzik hayatının sonu olacaktı. Tabii ki bir solo albüm çıkartır mı onu bilemiyoruz. O kendini çok geliştirdi ve şu anda daha iyi gitar çalıyor söylemlerini de duyduk. Bir solo albüm çıkartırsa, bu albümün çok orjinal bir şey olacağını düşünüyorum.

Son olarak yukarıdaki When The Children Cry videosunu koymamın sebebi, benim için bu parçanın, Vito'yu anlama yolunda ki en önemli etken olmasıydı. Gitar solosunun, o parçanın küçük bir bölümü ama aynı zamanda da en etkili tarafı olduğunu vurgulamak ve Vito'nun bunu yapabildiği için hala onu sevdiğimi belirtmekti. Vito gibi bir müzisyen dinleyebilmek çok güzel bir şey.

Teşekkürler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...